18 Nisan 2017 Salı

Aşk Bir Masalmış !!! - Cindi Madsen


Kitap Adı: Aşk Bir Masalmış !!!
Özgün Adı: Cinderella Screwed Me Over 
Yazar Adı: Cindi Madsen
Basım Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 448
Yayımlayan: Novella Yayınları
Kitap Puanım: 10 / 10



Arka Kapak      
Bütün aşk masallarının başlangıcı güzeldir.
Peki ya sonrası?
Darby yirmili yaşlarının sonuna gelene dek gerçek aşka olan inancını yitirmeden beyaz atlı prensini aramış ve sonunda, onu bulmanın imkânsızlığını kabul etmiş genç ve güzel bir içmimardır. Hayatı boyunca yaşadığı ilişkilerden aldığı dersleri bir deftere not alan genç kadın, daha önce yaptığı hataları tekrarlamamaya adeta yeminlidir. Tam da aşka ve sevgiye olan inancını sorguladığı bir dönemde karşısına çıkan Jake’in etkileyici yaklaşımına rağmen kalbini ona kaptırmamakta kararlıdır. Genç adamın ise ondan vazgeçmeye hiç niyeti yoktur ve Darby’nin aşka dair fikirlerini değiştirmeyi kafasına koymuştur. Fakat bu, sandığı kadar kolay olmayacaktır.
*
*
*
Kitap hakkında notlar;
Herkese yeniden merhaba…
Karşınıza her zaman olduğu gibi güzel bir aşk romanı ile çıkıyorum. Yazarın okuduğum üçüncü kitabı. Kesinlikle Cindi Madsen hayranı oldum diyebilirim. Diğer kitaplarında ki gibi bu kitabında da aşkı o kadar güzel kaleme almıştı ki yazara hayran olmamak elde değil.
Okuduğum diğer kitapları sıralamasıyla;
-  Sahte Nişan, Gerçek Aşk
 -  Beni Seviyormuş Gibi Yap
Blogumda diğer kitapların yorumlarını bulabilirsiniz. Linki aşağıya bırakıyorum.

*
*
*
Darby aşka olan inancını yitirmiş ve erkeklerle olan ilişkilerine hep şüphe ile yaklaşmaya başlamıştır. Etrafındaki tüm arkadaşları evlenmekte, kendisi ise beyaz atlı prensini aramaktan vazgeçmiştir. Darby kendisini işine adamış, başarılı bir iç mimardır.
Bir gün arkadaşı Stephanie ile sürekli gittiği restorana yemeğe giderler ki Darby bu restorana çok sık gelmektedir. Müşterilerini sürekli olarak buraya getirmekte ve burada toplantılar yapmaktadırlar. Bu nedenle buranın sahibini ve çalışanlarını çok iyi tanımaktadır. Darby o gün restoranda daha önce hiç görmediği bir adamla tesadüf eseri tanışır. Jake ile :)  ( Tanışma hikayesi hakkında detay vermeyeceğim. Ama çoookk tatlıydı bunu bilin :) ilk tanışma, ilk karşılaşma her zaman özeldir değil mi? )
Jake kendisini buranın sahibi olarak tanıtır. Dediğim gibi Darby sürekli olarak buraya geldiği için ve buranın sahibinin Brent olduğunu bildiği için onun yalan söylediğini düşünür, ki Darby yalan söyleyen erkekleri hiç sevmez. Ve Jake Darby’nin dikkatini çekemez.
Darby ertesi günde iş arkadaşı ile tekrar aynı restorana gider. Jake’i tekrar restoranda görünce şaşırır ve Jake’in yalan söylemediği ortaya çıkar. Brent ve Jake ortaktır. Fakat Jake  bir restoranın işleri nedeniyle uzun zamandır şehir dışındadır. Bu yüzden Darby onunla hiç karşılaşmamış ve tanışmamıştır. Darby kendini kötü hissetmiştir çünkü Jake’in yalancı olduğunu düşünmüştür. Ondan özür dileyemez.
Ertesi gün Darby oturduğu apartmanın spor salonuna gider. İşe gitmeden önce bir güzel sporunu yapar. Tam evine dönmek üzereyken karşısına hiç ummadığı bir kişi çıkar. Kim o dediğinizi duyar gibiyim :) Evet karşısına Jake çıkar. Tesadüfe bakın ki Darby ve Jake aynı apartmanda oturuyorlarmış. Aman ne kadar da güzel :) Fırsat bu fırsat deyip Darby Jake’den ona yalancı dediği için özür diler. Jake de kabul eder.
İkisi arasında güzel bir elektrik vardır ama Darby yaşadığı başarısız ilişkilerden sonra çıkmaması gereken erkekler listesi vardır ve bu listede aynı apartmanda oturan biriyle kesinlikle çıkmaması gerekmektedir (Tecrübeyle sabit). Ayrıca sürekli gittiği restoranın sahibi olması da Jake için ikinci eksi puandır. Bu sebeplerden ötürü Darby Jake’e şans vermek istemez. Ama Jake’in kolay kolay pes etmeye niyeti yoktur.

*
*
*
Evet hikayemiz böyle başlıyor. Darby’e zaman zaman kesinlikle çok kızdım. Ama onunda kendine göre haklı sebepleri vardı sütten ağzı yanınca yoğurdu üfleyerek yemeği adet etmiş ne yapsın kızcağız :)
Ama Jake bu aşka o kadar emek verdi ki. Bütün alkışları hak ediyor.
İnişli çıkışlı, maceralı, sürpizli bir aşk.

Sevdim.       
Stephanie’yi sevdim. Çünkü gerçek bir arkadaş ve gerçek bir dost.
Drew ve Devin’i sevdim. Darby’nin üvey abileri olmasına rağmen gerçek birer abiydiler.
Jake’i sevmesem olmazdı. O gerçek bir aşık.

Kitaptan alıntılar;
     -  Aladdin Vaka Çalışması:  Allen / Aladdin Yaşım:22
     -  Küçük Denizkızı Vaka Çalışması: Evan/ Prens Eric Yaşım:24
     -  Külkedisi Vaka Çalışması: Charlie / Beyaz Atlı Prens Yaşım:23
     -  Rapunzel Vaka Çalışması: Ralph / Prens Yaşım:23
     -  Yetişkin Peri Masalları Vaka Çalışması: Gil / Aşk Filmlerinin Kusursuz Erkeği Yaşım:17

Ben tavsiye ediyorum. Yine de karar sizin
İyi okumalar…


13 Nisan 2017 Perşembe

Milyoner - Jessica Clare


Kitap Adı: Milyoner
Özgün Adı: Stranded With a Billionaire
Yazar Adı: Jessica Clare
Basım Tarihi: 2017
Sayfa Sayısı: 352
Yayımlayan: Novella Yayınları
Kitap Puanım: 10 / 9


Arka Kapak  
    
Masa kuruldu, kartlar dağıtıldı, içkiler dolduruldu. Sıra geldi alınacak ihaleleri, borsa hisselerini, otelleri konuşmaya. Masanın etrafında beş milyoner oturuyor. Bu akşamın konusu ise bir adadaki geleceği parlak bir otel. Logan Hawking gecenin şanslı çıkanı olacak gibi, zaten şu bir gerçek ki Milyoner Erkekler Kulübü üyelerinin lügatinde kaybetmek yok
- Milyoner Logan Hawking, Bahamalar’da yeni satın aldığı otelini teftişe gider.
- Brontë Dawson, küçük bir lokanta garsonudur ve radyodan bir haftalık Bahamalar tatili kazanır.
- Kasırga adayı talan eder, herkes tahliye edilir; asansörde kalan Logan ve Brontë dışında.
 Kasırganın yıkıp döktüğü otelde kalan bu milyoner,
Hazırcevap garson Brontë’ye karşı poker masasından daha zorlu ve tutku dolu bir mücadeleye yelken açacaktır çünkü “Aşkın deliliği, cennetin lütuflarının en büyüğüdür.”
*
*
*
Kitap hakkında notlar;
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba…
Milyoner, çok satanlar listesinde gördüğüm ve okuyucu yorumlarını inceledikten sonra merak edip okumak istediğim bir kitaptı ve ben de nisan ayı kitap alışveriş listeme ekledim. Okudum, bitirdim ve sevdim :) Yazarın okuduğum ilk kitabı, kalemini ve yazı dilini sevdim. Ayrıca unutmadan yetişkin romanı olduğunu belirteyim.

*
*
*
Romanımızın kahramanları Logan Ve Bronte…
Logan fazlasıyla zengin, yakışıklı, karizmatik bir  adamıdır. Bronte ise güzel ve alımlı bir garsondur.
Logan Bahamalar’da aldığı tatil köyünü teftiş etmek amacıyla otele gider. Aynı otele Bronte de ise Radyodan ücretsiz tatil kazanmıştır. Kız arkadaşı Sharon ile beraber tatile gelirler. Derken otelde bir anons duyulur. Bir kasırganın yaklaştığını ve bütün misafirlerin tahliyesine yardımcı olacaklarını söylüyorlardır. Bronte ve Sharon’da eşyalarını toplayıp otelin lobisine inerler ama Sharon pasaportunun yanında olmadığını fark eder. Bronteden odaya çıkıp pasaportunu orada mı unutmuş diye bakmasını ister, kendisi de bara gidip pasaportunu orada mı unuttu acaba diye bakacaktır ve kim önce bulursa birbirlerini arayıp haber verip yeniden lobide buluşacaklardır.
Bronte odaya çıkar ama pasaportu bulamaz. Vakit kaybetmeden otelin lobisine inmeye karar verir ve asansörü beklemeye başlar. Asansör gelir, kapılar açılır ve içeride sadece bir kişi vardır Logan :)

Otel tamamen sessizliğe gömülmüştür. Herkes tahliye alanına yönlendirilmektedir. Asansör aşağı inerken birden bozulur ve katlar arasında karanlığa gömülür. Bronte ve Logan yardım için seslenirler ama kimse onların seslerini duymaz. Uzun süre yardımın gelmesini beklerler ama gelen giden kimse yoktur. Başlarının çaresine bakmak zorundadırlar.
Bir şekilde asansörden çıkarlar ( Nasıl çıktıklarını ve asansörde neler yaşandığını söylemeyeceğim :) Detaylar kitapta )
Kasırganın ortasında ve otelde sadece ikisi kalmıştır. Herkes gitmiş otel bomboş kalmıştır. Birileri onların yokluğunu fark edip yardıma gelene kadar burada mahsur kalmışlardır.
Fakat Logan kendini otelin sahibi olarak tanıtmamıştır. Çünkü çevresindeki tüm kadınlar onun hep parasının peşindedir ve bu durumdan sıkılmıştır. Ayrıca bu koşullar altında onun otelin sahibi olması ya da olmaması önemli değildi. Önemli olan hayatta kalmaktı. Bronte de onu otelin müdürü zannedince Logan kendini tanıtma gereği bile duymadı. Küçük bir sırdan kimseye zarar gelmezdi.
Birkaç gün otelde mahsur kaldılar. Yardımın gelmesini beklediler ve birbirlerini tanımaya, anlamaya hatta eğlenmeye bile başladılar.
Ta ki Logan’ın en yakın arkadaşı Jonathan özel helikopteri ile onları almaya gelene kadar. Jonathan’ın gelmesi ile beraber Logan’ın büyük sırrı ortaya çıkmıştır. Bronte büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordur çünkü karşısındaki adam ona yalan söylemiş kim olduğunu ondan gizlemiştir.
Bronte helikopterden iner inmez Logan’ı arkasında bırakıp yeniden eski hayatına döner. Ama bu kasırga ve otelde mahsur kalış hem Logan için hem de Bronte için dönüm noktasıdır.

*
*
*

Sevdim.       
Sharon’u sevmedim. Çünkü o bencil biri.
Logan’ı çok sevdim. Çünkü sevdiği kadını mutlu etmesini çok iyi biliyor.
Bronte’yi de sevdim. Çünkü felsefe aşığı.
Audrey’i sevdim.Loganın asistanı ve Bronte’ye çok yardımı oldu.
Cade’i sevdim.Bence Logan’ın en iyi arkadaşı.
Gretchen’i sevdim. Hayali yazar ve Bronte’ye mükemmel bir ev arkadaşı oldu.


Kitaptan alıntılar;

  • İnsan davranışı üç ana kaynaktan doğar: arzu, duygu ve bilgi. Platon
  • Görevden keyif almak işi mükemmelleştirir.Aristoteles
  • Hiçbir şey şiddetli ihtiyaçtan daha güçlü olamaz.Euripides


Ben tavsiye ediyorum. Yine de karar sizin

İyi okumalar…