23 Mayıs 2017 Salı

Cezayir Menekşesi - Burcu Büyükyıldız

Kitap Adı: Cezayir Menekşesi
Yazar Adı: Burcu Büyükyıldız
Basım Tarihi: 2017
Sayfa Sayısı: 528
Yayımlayan: Ephesus Yayınları
Kitap Puanım: 10 / 10



Arka Kapak      
Yalnızca tutkunun varlığına inanan karşı konulmaz bir adam… Rüzgârına kapıldığı adamı elde etmeye kararlı büyüleyici bir kadın… Kar tanelerinin düştüğü yerde başlayan, yakıcı ve kural tanımayan bir aşk…
Kuzey Doğan, gri gözleri ve sert duruşuyla kadınları fethedip, mesleğinde fırtınalar estiren, hırslı ve korkusuz bir avukattı. Kalbini ısıtmayı hiç kimse başaramasa da, karanlık bir gecede gördüğü ışıltılı bakışlar soğuk duvarlarının ardında bir yangın başlatmıştı.
Güzelliği ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Selin Soydan, âşık olduğu adamı baştan çıkarabilmek için yaptığı planların işe yarayacağını sanıyordu. Derinlerinde ne sakladığını bilmediği bir buz dağına çarptığında, korumaya çalıştığı iradesi de paramparça olmuştu.
Tutkunun ateşi ikisini de kavururken, Kuzey sahip olduğu kararlılığı ellerinde tutabilecek miydi? Tehlikelerle örülü geçmiş aralarına sızdığında, tutsak edilmiş duygular zincirlerinden kurtulup özgür kalabilecek miydi?

*
*
*
                       
 ***  Yorumlarım kitap içeriği içeriyor. Bilginize…

Herkese Merhaba…
Her zaman olduğu gibi yeni bir yazarla geldim :)
 Ve tek kelime ile Cezayir Menekşesi’ne bayıldım. Şiddetle okumanızı öneririm. Yalnız sorun şu Cezayir Menekşesi Aşkın Renkleri serisinin üçüncü kitabıymış L Ben okumaya başladıktan sonra fark ettim…
Okumak isteyenler lütfen Çilek Mevsimi ile başlangıcı yapsınlar…          
Kuzey yakışıklı, karizmatik, zengin, güçlü ve başarılı bir avukattır. Selin İstanbul’da yalnız yaşayan ve kendisine ait olan küçük bir dekorasyon şirketinin sahibidir. Ailesi İzmir’dedir. İstanbul’da tek yakını çocukluk arkadaşı Emine’dir.
Emine’nin şirketinin düzenlediği yeni yıl partisine Selin de katılır. Selin’in yeni yıldan dileği 
Kitaptan Alıntı : “Aşk istiyorum" diye mırıldandı kendi kendine. "Ayaklarımı yerden kesip bana kendimi unutturacak, tutkulu, ateşi damarlarımda dolanacak bir aşk istiyorum" der.
Ve karşısında Emine’nin şirketinin patronu Kuzey Doğan’ı görür…

*** İlk görüşte aşk.

Selin aklının bir köşesine Kuzey’i yazmıştır ve planlar yaparak kendisine aşık etmenin yollarını ararken en yakını, en sevdiği, biricik dostu Emine’nin sayesinde Kuzey’in yeni aldığı evinin dekorasyon işlerini yürütecek ve bu sayede Kuzey’e de yakın olacaktır.
Kulağa çok hoş geliyor değil mi? :)

Ama Selin’in bilmediği şey Kuzey, başından geçen olaydan sonra kadınlara inancını yitirmiştir. Günübirlik ilişkiler yaşayıp kimseye bağlanmıyordur. Selin için Kuzey’i tavlamak, kendine aşık etmek biraz zor olacaktır. Ama aşk zoru sever diye boşuna dememişler…

Ben kitabı iki günde bitirdim. Selin’in aşık hallerine, Kuzey’in cool tavırlarına hasta kaldım ve çoook beğendim ve sizlerin de beğeneceğinizi umuyorum.

 Başka yorumlarda görüşmek üzere. Hoşçakalın.

16 Mayıs 2017 Salı

Sonun Geldi Sevgilim - Tuna Kiremitçi

Kitap Adı: Sonun Geldi Sevgilim
Yazar Adı: Tuna Kiremitçi
Basım Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 234
Yayımlayan: April Yayıncılık
Kitap Puanım: 10 / 9


Arka Kapak      
Hayalini bile kuramayacağın güzellikte bir kadınla evleniyorsun. Çok geçmeden bütün ülkeye rezil rüsva oluyorsun. Herkes kendinden emin: Tek suçlu sensin! Annen, baban, ablaların... Bakkal, komşu, arkadaşların...
Hatta Polis! Haklı ya da haksız olman mühim değil, Türkiye'nin seni affetmeye hiç niyeti yok! Tek şansın var: Unutulmak! Yapılan araştırmalara göre ihtiyacın olan yalnızca 17 gün. Yoksa 22 miydi?
Devrim lanetli bir medyatik. Şehrin kenarlarında yalnız bir hayat sürüyor. Gezegendeki en şanssız erkek olduğuna inanıyor. Bir gün son kararını veriyor: Yeter! Tam intihar edecekken, evinde televizyon olmayan son güzel kadına rastlayıp âşık olacak. Kaçtığı kameralara mafyanın kurşunları da eklenecek böylece. Gerçek belalarla tanışma fırsatını bu sayede yakalayacak Devrim. Bakalım fırsatı değerlendirebilecek mi?

*
*
*
    

***  Yorumlarım kitap içeriği içeriyor. Bilginize…

Herkese merhaba…
Öncelikle aramızda Tuna Kiremitçi’yi sevmeyen var mı? İstisnalar haricinde bence yoktur. şahsen kendisini pek bi severim şair kimliğini, yazar kimliğini, müzisyen kimliğini ve en çok da yanağındaki o gamzelerini :)))
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerindendir. En sevdiğim romanı da sinemaya uyarlanmış olan “Bu işte bir yalnızlık var” dır. Eğer izlemediyseniz mutlaka izleyin başrolde Özgü Namal ve Engin Altan Düzyatan var.
Ben kitabı iki günde bitirdim. Tuna Kiremitçi’ye has üslubu ile eğlenceli bir kitaptı.
Romanda geçen olayları Devrim’in ağzından dinliyoruz. Devrim eşinden boşanmış yalnız yaşayan bekar bir adamdır. Bir sabah uyandığında eski karısını bir televizyon kanalına konuk olmuş olarak bulur. Ve Devrim’in onu aldattığını gözyaşları içerisinde canlı yayında tüm Türkiye’ye anlatır. Eski karısı ünlü bir spiker olduğu için haliyle kameralar birden Devrim’e döner. Bir nevi psikolojik linç kampanyaları yapılır. Devrim’in artık sade hayatından eser yoktur. Nereye giderse kameralar onu takip edip ve sürekli haberini yapmaktadır. Aldattığı için herkes onu suçlar.
Kötü günlerini yaşarken karşısına bir kadın çıkar. Gülbahar :)
Gülbahar annesi ve küçük kızıyla yaşayan bir kadındır ve işlettiği çay bahçesi ile küçük bir sorunu vardır ve Devrim Gülbahar’a yardım etmek amacıyla olaylara müdahale etmek ister…
Devamı mı? Devamı kitapta :)
Hazır yaz gelmişken tatilde, sahilde, plajda ya da iş çıkışında, otobüste, metroda, vapurda nerede olursanız olun elinizden düşmeyecek ve okurken size keyif verecek bir kitap. Ben okudum ve beğendim sizlerin de beğeneceğinizi umuyorum.

İyi okumalar…

10 Mayıs 2017 Çarşamba

Karanlıkta - Laura Kaye

Kitap Adı: Karanlıkta
Yazar Adı: Laura Kaye 
Basım Tarihi: 2015
Sayfa Sayısı: 160
Yayımlayan: Novella
Kitap Puanım: 10 / 7



Arka Kapak      
KARANLIKTA NEYLE KARŞILAŞACAĞINIZI ASLA BİLEMEZSİNİZ... İKİ YABANCI Makenna James daha kötü bir gün geçiremeyeceğini düşünüyordur; ta ki zifiri karanlık bir asansörde bir yabancıyla mahsur kalana dek. İnce çizgili tayyörünün içinde salınan şık muhasebecinin telefonu çalınca dikkati dağılır ve asansördeki adamda gözüne çarpan tek şey, elinin üstündeki ejderha dövmesidir.
DÖRT SAAT Kızıl saçlı bir kadın telaşla asansöre binip çantasında telefonunu aramaya başlayınca Caden Grayson keyiflenir. Birden elektrik kesildiğindeyse bu keyif yerini paniğe bırakır. Pirsinglerine, dövmelerine ve korkunç görünümlü yarasına rağmen karanlıktan ve dar alanlardan çok korkmaktadır. Şimdiyse en kötü kâbusunun içinde hapsolmuştur.
 ZİFİRİ KARANLIK BİR ASANSÖR Şimdi Makenna ve Caden’ın korkuyla baş edebilmek için birbirlerine yardım etmeleri gerekmektedir. Dış görünüşe dayalı önyargıları olmayınca ne kadar çok ortak noktaları olduğunu fark ederler. Ortamı ısıtan karanlıkta aralarındaki çekim giderek büyür ve havada kıvılcımlar uçuşmaya başlar. Peki ama ışıklar tekrar yandığında da aynı şekilde hissedecekler midir? 

*
*
*
                   
Kitap hakkında notlar;
***  Yorumlarım kitap içeriği içeriyor. Bilginize…
Merhaba…
Karşınıza her zaman olduğu gibi yeni bir yazarla geldim. Ne yapayım yeni yazarlarla tanışmayı seviyorum. Öncelikle kitap iki seriden oluşuyor.
1. Karanlıkta
2. Aydınlıkta
Milyoner kitabından sonra Karanlıkta’da hikaye Asansörde başlıyor. 160 sayfalık kitap olduğu için ben iki üç saat içinde bitirdim.
Caden asansördeyken telaşla içeri Makenna girer. Makenna muhasebecidir ve elinde bir sürü çantası vardır o sırada telefonu çaldığı için telaşla telefonunu ararken çantasını ve telefonunu yere düşürür. Asansöre telaşla girdiği için içerideki kişinin sadece kolundaki ejderha dövmesini görmüştür.
Asansörün hareket etmesi ile beraber birden elektrikler kesilir ve asansör durur. Bu durum ikisinin de hiç hoşuna gitmez özellikle de Caden’ın. Çünkü karanlıkta ve dar alanda kalmak Caden için kolay değildir. Bunun sebebini ilerleyen sayfalarda öğreniyoruz.
Bir süre yardım gelmesini beklerler. Ama iş çıkış saati olduğu için bina boşalmıştır ve onları duyan kimse yoktur. Beklemekten başka çareleri kalmamıştır. İkisi de asansörün bir uçuna oturur ve tanışırlar. Caden daha şanslıdır çünkü Makenna içeri girerken onun kızıl saçlarını, telaşlı hallerini görmüş ve kızın güzel olduğunu fark etmiştir. Makenna ise Caden kadar şanslı değildir zifiri karanlık asansörde beraber kaldığı yabancı adamın sadece kolunu ve dövmesini görmüştür. Zaman geçirmek için kendi hayat hikayelerini anlatırlar. Caden’ın dövmesinin anlamını, Pirsinglerinin hikayesini, karanlıkta ve dar alanda neden kalamadığını öğreniyoruz.
Ve asansörde geçirdikleri zamanla beraber birbirlerini görmemelerine rağmen aralarında bir elektrik oluşuyor.
Kitap zaten kısa bu yüzden daha fazla detay veremeyeceğim. Ama bu kitaptan çıkaracağımız sonuç; Aşk asansörde karşımıza çıkabilir :) Ben beğendim. Okumak isterseniz karar sizin.
İyi okumalar.



4 Mayıs 2017 Perşembe

Aylardan Aşk - Meral Kır

Kitap Adı: Aylardan Aşk
Özgün Adı: Meral Kır
Yazar Adı: Cindi Madsen
Basım Tarihi: 2017
Sayfa Sayısı: 564
Yayımlayan: Aspendos Yayınları
Kitap Puanım: 10 / 10





                       Arka Kapak                          
Karanlık sırlar, acıtan gerçekler ve korkunç yalanlar arasında yeşeren aşkın bu savaşı kazanabilmesi için önce her şeyini kaybetmesi gerekiyordu.
Tanem Sancaktar, hayatını derinden etkileyen kazadan sonra iki yılını hastanede geçirmek zorunda kaldığında onu yeniden hayata döndüren Doktor Yağız Aslan olmuştu. İlk başta her şey küçük, ama gülümseten bir gönül hikâyesiydi. Oysa geçirdiği zorlu tedavinin ardından aşka sığınan ve ondan güç alıp yaşamayı seçen Tanem için asıl mücadele şimdi başlıyordu ve hiçbir şey ne bildiği ne de başladığı gibiydi. Geçmişini unutup geleceğini işine adayan ve gözü, önüne koyduğu hedeflerinden başka bir şey görmeyen Doktor Yağız’ın kalbine ulaşabilmesi için önce düşlerinden, sonra da kendinden vazgeçmesi gerekecekti.

Deney aşamasındaki tedavisinin ilk gerçek hastası olan Tanem Sancaktar, genç adam için sadece bir projeden ibaretti. Ancak kadının yaşama tutunmak için verdiği savaş, karakteri ve o cennet yeşili gözleri Doktor Yağız’ın tüm işini zora sokuyordu. Ne var ki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Sancaktar Ailesine ait sırrı keşfettiğinde anlamıştı. Bütün tehlikeleri görüp, kalbini de riske atarak amansız bir mücadeleye başlayan Yağız için artık her şey rayından çıkmıştı. Şimdi hem kendi hayatı hem de herkesten sakındığı Tanem’in hayatı tehlikedeydi. Geçmişe ait sırlar, sabote edilen planlar, gizli bir düşman ve tüm bunların içinde çaresiz kalan bir aşk…
 Güçlü Sancaktar Ailesinin hikâyesini okumaya başlamadan önce derin bir nefes alın. Aşk, macera ve tempo yüklü bu hikâyede aşkın en tutkulu haline, sevgiye dair her şeye ve ihtirasın değiştirdiği hayatlara şahit olacak, okumaktan ziyade onlarla birlikte yaşayacaksınız.

*
*
*                        

Kitap hakkında notlar;
Herkese yine yeniden merhaba…
Karşınıza yepyeni bir yazarla geldim. Uzun zamandır çok satanlarda ve çoğu bloggerların paylaşımlarında görüyordum. Ama elimde bir sürü kitap olduğu için fırsat bulup Aylardan Aşk’ı alıp okuyamamıştım. Nisan ayı alış veriş listeme hemen ekledim ve gelir gelmez okudum. Neden bu zamana kadar Meral Kır’ı fark etmediğim için kendime çok kızdım.
Kitaba geri dönersek Aylardan Aşk seri bir kitaptır ve Sancaktarlar serisi bizleri bekliyor.
* Aylardan Aşk
*  Aşkı Seçtim
*  Yolum Aşka Düştü
* Aşkın Kokusunu Aldım

*
*
*

***  Yorumlarım kitap içeriği içeriyor. Bilginize…

Tanem bir trafik kazası geçirmiş ve iki yıldır derin komadadır. O uyurken Tanem’in hayatını, trafik kazasını, ailesini, arkadaşlarını ve Yağız’ı tanıyoruz.
Tanem hastaneye geldiğinde durumu çok ağırdı hatta hiç umut yoktu. Ama Dr. Yağız pes etmedi. İlk defa uygulanacak olan bir tedavi yöntemini Tanem üzerinde denemeye karar verdi ve bu şekilde Tanem’i iki sene boyunca komada tutmaya devam etti. Tanem onun için özeldi çünkü ilk deneyin nasıl sonuçlanacağını o da çok merak ediyordu. Her gün hastaneden çıkmadan önce mutlaka Tanem’in odasına uğruyor değerlerine bakıyor, takibini yapıyor, onunla konuşuyor ve uyanınca nasıl bir sonuçla karşılaşacağı hakkında fikir yürütüyordu.
İki senenin sonunda Yağız artık tedaviyi sonlandırmaya ve Tanem’i uyandırmaya karar verdi. Tanem’in ailesi içinde çok zor bir karardı çünkü komada da olsa Tanem hayattaydı ve uyanmazsa onu tamamen kaybedeceklerdi. Ama her şeyi göze alıp Tanem’i uyandırmaya karar verdiler. Herkes Tanem’in uyanmasını beklerken ilginç bir şekilde Tanem’in değerleri düşmeye hatta günden güne kötüleşmeye başladı.
Tanem tekrar yoğun bakıma alındığında odasının dağıtılması ve birden Tanem’in kötüleşmesi akıllara soru işareti getirdi. Yoksa birisi Tanem’in uyanmasını istemiyor mu?
İşte heyecan tam da burada başlıyor. Aile sırları, aile bağları ve polisler…
Uzunca bir bekleyişten sonra Tanem nihayet gözlerini açıyor. Hızla iyileşmiş, değerleri düzelmiştir tek sorun hafıza kaybı yaşamaktadır. Ne geçirdiği kazayı ne de ailesini hatırlıyordur.
Hastaneden çıkması için biraz daha zamana ihtiyaçı vardır. Çünkü daha toparlanamamış ve tedavisi bitmemiştir. Ve Yağız’ın iki senedir komada uyuyan Tanem’i karşısında gözleri açıkken ve konuşurken görmek aklını başından almıştır. Kazaya ve iki yılını komada geçirmesine rağmen Tanem hala güzel bir kızdır ve bu Yağız’ın gözünden kaçmamıştır :))
Dr.Yağız iki sene boyunca Tanem’in ailesinden herkes ile tanışmıştı. Asya ile de bu sayede tanışmışlardı. Bütün ailesi Tanem’i seviyordu ama Asya Tanem’e daha düşkündü. Düzenli olarak hastaneye gelip Tanem’i ziyaret ediyordu.
Tanem’in uyanmasını beklerlerken Yağız’ın en yakın arkadaşı, sırdaşı, dostu ve ev arkadaşı Doruk ile tatsız bir şekilde tanışırlar. Ama boşuna demişler en büyük aşklar nefretle başlar diye… Asya ve Doruk’un aşkları da bu şekilde başladı.
Doruk biraz başına buyruk, savurgan, çapkın, daldan dala atlayan bir tipken Asya ile tanıştıktan sonra sakin bir limana dönüştü. Hiç ummadığım kadar güzel bir ilişki yaşamaya başladılar. Kısa bir süre sonra Asya Doruk’un evine taşındı ve beraber yaşamaya başladılar.
*
*
*
Tanem uyandı, iyileşti, hastaneden çıkma zamanı geldi. Hiçbir şey hatırlamadığı için kendi evine gitmek de istemedi ayrıca ailesini de hatırlamadığı için onların yanına da gitmek istemedi. Geriye sadece Asya kaldı. Her ne kadar Asya’yı hatırlamasa da kendisini onun yanında güvende ve rahat hissediyordu. Bu da demek oluyordu ki Tanem ve Yağız aynı evi paylaşacaklardı…
*
*
*                
Tanem eve taşındı mı?
Hafızası yerine geldi mi?
Tanem ve Yağız’a ne oldu?
Asya ve Doruk ne durumda?
Aile sırları ortaya çıktı mı?
Polis nerde?
Katil kim :)
Hikayenin devamını merak edenler kitabı okumak zorundalar :)
Ama sizlere şu kadarını daha söyleyebilirim güzel bir aşk hikayesi ve aile sırları sizleri bekliyor.

Sevdim.       
Yağız’ı sevdim. Böyle bir doktoru kim sevmez ki? :)
Tanem’i sevdim. Hayata karşı duruşunu, pes etmeyişini ve aşkının peşinden gitmesinden bahsetmiyorum bile.
 Asya’yı sevdim. Allah herkese böyle bir kardeş vermeli bence.
Doruk’u sevmiştim. Ama sonunda yaptığı şey hiç hoş olmadı o yüzden sevmekten vazgeçtim.
Ayrıca Tanem’in diğer kardeşlerini de sevdim…

Kitaptan alıntılar;
Tanem: Biliyor musun, daha şimdiden bana evlenme teklif ettiğinde, seni geri çevireceğime üzülüyorum.
Yağız: Olmaz ya, hadi sana evlenme teklif ettim diyelim. Peki, sen niye kabul etmiyorsun?
Tanem: Çünkü, o kadar kalın kafalısın ki aslında beni istediğini beni kaybedince anlayacaksın da ondan.

Kitap beklentimin çok üstünde çıktı. Aşk, macera, aile sırları ve polisiye ne ararsan var :) Ben beğendim. Sizin de okumanızı tavsiye ederim.
İyi okumalar.