31 Mart 2017 Cuma

Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim-Yasemin Erkent (Şişman Kız)


Kitap Adı: Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim
Yazar Adı: Yasemin Erkent - Şişman Kız
Basım Tarihi: 2015 (İlk Baskı)
Sayfa Sayısı: 208
Yayımlayan: Okuyan Us Yayınevi
Kitap Puanım: 10 / 8,5




Arka Kapak
Hayaller büyük boy karışık pizza, hayatlar müsli
– Sinem abla, bu tartı bozuk mu ya? Ben şimdi 66.7 kilo muyum yani?
– Sen iyi misin kızım?
– İyiyim ya, sen nasılsın? Öyle tartıda o kiloyu görünce biraz sarsıldım sadece. Yani ben o kiloları en sevdiğim şeyleri yiyerek almıştım Sinem abla, gitti mi onların hepsi şimdi?
– …
– O son cevizli baklava gitmeseydi bari ya. Çok güzeldi o.
Siz hiç tutkulu bir aşkın enkazı üzerinde kendinizi unutacak hale geldiniz mi?
Bırak güzel görünmeyi, nefes aldığınızdan bile emin olmadığınız günler mi geçirdiniz?
Peki böyle günlerden birinde bir sabah aniden artık şişman biri olmadığınızı fark etseniz ne yapardınız? Bir ex-şişmanın şaşırtıcı hayatına hoşgeldiniz!
“Garsonlar ellerinde tepsilerle dolaşıyor. Tepsilerin bazılarında ilginç ilginç kanepeler var. Acaba şu kanepelerden yesem yine eskisi gibi göbeğim şişer mi? Yoksa o sadece şişmanlara has bir özellik mi? Kafam karışık. Bu bedende yeniyim, henüz çok acemiyim. Ne yapınca ne oluyor tam olarak bilemiyorum.”
Popom Olmadan Asla‘da kırık dökük bir ayrılığın üzerinde bıraktığımız kahramanımız farkında olmadan verdiği kilolarla aslında hayatını da değiştirmiştir.
İşteki yükselişine ve insanlarla olan ilişkilerindeki değişime ayak uydurmaya çalışırken, Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim’de aklındaki sorulara yanıt arayacak, kapanmamış defterler de yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır…
*
*
*
Kitap hakkında notlar;
“Ben Bu Aşka 20 Kilomu Verdim” kitabın yorumu ile herkese merhabalar.
Popom Olmadan Asla’nın devam kitabıdır. Ama itiraf etmek gerekirse bence seri kitaplarda her zaman ilk kitap daha güzel oluyor. Tamam bu kitapta da güldüm eğlendim ama ilk kitap kadar değil. Doğruya doğru. Sayfa sayısının az olması nedeni ile bir günde bitirdim…
Hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Kızımız zayıflamış olarak karşımıza çıkıyor fakat kendisi bile bunun farkında değil. İş güç aşk acısı derken bir gün nasıl da böyle zayıfladığını fark ediyor. Üç beş kilo değil toplam da yirmi kilo zayıflıyor.
Aşk acısının ardından işinde yükselişe geçiyor ve güzel başarılar elde ediyor. Bir yandan da zayıflamış olduğu bu bedenine alışma sürecine giriyor. Kolay değil tabi XL bedenden M bedene geçmek J  Yeni işler, yeni beden ve yeni aşklar…
Hayatına yeni insanlar giriyor. Ama hiçbir ilişkisi istediği gibi gitmemekte ve karşısına çıkan erkekler tam bir fiyasko çıkmaktadır.
Derken günlerden bir gün bir mektup alıyor. Hem de kimden? Okan’dan….
İşte asıl hikaye tam da burada başlıyor.
*
*
*
Sevdim.
Ayşegül’in samimi dostluğunu sevdim.
Okan’ı Sev-me-dim.
Ofisin sahibi yaşlı ve tonton Pınar Teyze’yi sevdim.

Kitaptan alıntılar;
  • “   “İlişki durumum: Çift lavaş ve bol soğanlı!”
  •    “Sıska erkek dünya ahiret kepekli galetamdır!”
  •    “Mantık evliliğine karşıyım, mantı evliliğini kesinlikle destekliyorum!”
  •   “Morali bozulduğunda çikolataya sığınan insandan zarar gelmez.”
  •    “Süt ürünleri çok faydalı olduğu için her gece uyumadan önce bir kilo peynirli börek yiyorum. Sağlığa dikkat etmek gerek…”
  •    “Yemeğin güzel olup olmadığını ilk üç tabaktan sonra anlıyorum.” 
*
*
*
Hem güldüren hem de yer yer hüzünlendiren bir kitaptı.
 Ben beğendim. Popom olmadan aslayı sevdiyseniz bunu da kesin seversin.
Tabi karar yine de sizin.

İyi okumalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.